Jinekolojik Muayene ile Hastalıklar
Jinekolojik muayene ile rahim, rahim ağzı, yumurtalık ve vajen kanserleri çok erken safhalardayken tespit edilebilir.
Yine rahim ağzı bölgesindeki enfeksiyonlar henüz bir yaraya yol açmadan teşhis ve tedavi edilebilir.
Cinsel olarak aktif her kadının hiçbir jinekolojik şikayeti olmasa da düzenli olarak yılda en az bir kez jinekolojik muayeneden geçmesi şarttır.
Genç kızlarsa, kadınlık sürecine girmeden önce en az 1 kere, genital organlarının gelişimi ve adet düzenlerinin takibi açısından mutlaka jinekolojik muayeneye tabi olmalıdırlar.
Jinekolojik muayenede öncelikle kadının dış genital organları gözle incelenir.
Bu sırada dış dudaklarda, kitleler ve sert dokular varsa akıntının rengi, görünümü, kızarıklık ve şişlik olup olmadığına bakılır.
Daha sonra vajen ve rahim ağzına spekulum denen aletle gözle bakılarak incelenir.
Bu esnada vajen ve serviksteki çeşitli lezyonlar, yaralar, kitleler ve varsa akıntı direkt bakılarak incelenir.
Lezyonlardan smear denen sürüntü veya icap ediyorsa biyopsi (parça) alınır.
Akıntı varsa bundan kültür alınabilir ve direkt mikroskopta incelenebilir.
Vajen ön ve arka tarafında sarkma olup olmadığı idrar torbasının ve “üretra” denilen idrar yapılan kanalın durumuna bakılır.
İdrar kaçırma olup olmadığı tespit edilir.
Jinekoloğa Başvurulması Gereken Durumlar
* Kötü koku, kaşıntı, kızarıklık, renkli akıntı varsa,
* Vücudun normalin üzerinde tüylenmesi, erkek tipi kıllanma halleri ve memelerden süt ya da benzeri sıvı gelmesi hallerinde,
* Adetler düzensiz sık ya da seyrek, kanama miktarı çok fazla ya da çok azsa, adet dışı kanama varsa,
* Korunulmadığı halde gebe kalınamıyorsa,
* Karında ya da dış genital organlarda, kasıklarda kitle veya şişlik varsa,
* İlişki esnasında ya da sonrasında kanama oluyorsa,
* Adetlerin aşırı sancılı olması, ağrılı ilişki ve geçmeyen kasık ağrıları varlığında,
* Gebelik planlanıyorsa mutlaka öncesinde herhangi bir problem olup olmadığına bakılması gerekir.